Dünyada özellikle 1980´li yıllardan sonra, endüstriyel ürünlerin tasarım ve üretiminde köklü değişiklikler meydana gelmiştir. Gelişen ve değişen dünya pazarlarında teknolojinin ilerlemesiyle, endüstriyel ürünlerin nitelik ve işlevlerinde de önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Hızla gelişen teknoloji ve sürekli değişen pazar koşulları, daha ekonomik ve kaliteli ürünler isterken; müşteri beklentileri ise daha esnek ve çok işlevli ürünler yönünde gelişmiştir. Müşterilerin hızla değişen istekleri ve yoğun pazar rekabeti sonucu, ürün ömürleri çok kısalmıştır. Böylesine çetin koşullar karşısında alışılmış tasarım ve imalat teknolojileri yetersiz kalmış, bu ihtiyacı gidermek üzere yeni kavram ve yöntemler doğmuştur. Bunlardan biri de endüstriyel otomasyon kavramıdır. Endüstriyel otomasyon kavramı, özellikle tasarım felsefesini ve mühendislik eğitimini etkilemiş, endüstriyel teknoloji üretimi ve mühendislik eğitiminde önemli değişikliklere neden olmuştur. Robot teknolojisinin her alanda yaygın şekilde kullanıldığı günümüzde, endüstriyel otomasyon, teknolojinin bir gereği hatta zorunluluğudur.
Ürün tasarımı, sistem dinamiği ve akıllı kontrol, üretim süreçlerinin gözlemlenmesi, modellenmesi ve kontrolü, hareketli robot sistemleri, kuvvet elektroniği, mikro sistem tasarımı ve uygulamaları, endüstriyel kontrol tasarımı, algılayıcılar ve robot sistemleri, görüntü işleme, yapay sinir ağları, yapay zekâ ve sanal gerçeklik gibi alanlar, savunma sanayi, otomotiv ve tekstil sektörleri endüstriyel otomasyonun ilgi alanlarından başlıcalarıdır.
Ülkemizde, Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri alanında öğretim programlarının hazırlanarak eğitimine başlanması, sektörde ihtiyacı hissedilen ve yıllar geçtikçe daha da fazla hissedilecek olan nitelikli insan gücü sıkıntısını giderecek önemli bir girişimdir.
Bu amaçla ülkemizde de Japon ve Türk hükümetleri arasında Ekim 2000’de imzalanan iş birliği anlaşması gereğince “Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri Bölümü Kurulumu Projesi”ne başlanmış ve proje Nisan 2006’da neticelendirilmiştir.
Öğretim programlarının ve modüllerin hazırlanma aşamalarında, iş yaşamının iş gücüne dönük gereksinimlerinin tüm yönleriyle dikkate alınması amacıyla sektördeki kuruluşlarla görüş alışverişi ve iş birliği yapılmış, anketlerle Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri meslek alanında program geliştirme sürecine yön verecek veriler elde edilmiştir. Program geliştirme sürecinde üniversitelerden uzmanlarla ve sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yapılmıştır. Sektör taraması ve meslekî yeterliklerin belirlenmesi anketlerle gerçekleşmiştir. Bu anketler sonucunda Türkiye genelinde Endüstriyel Otomasyon Sektörü’nün ihtiyaçları ve programdan beklentileri tespit edilmiştir. Bu ihtiyaçlar, program çalışmalarının temelini oluşturmuştur.
Mekanik, elektrik – elektronik ve bilişim teknolojilerinden oluşan sistemlerin; kurulum, bakım, onarımını yapan ve çalışır durumda kalmasını sağlayan kişidir.
Görevleri
Endüstrideki Otomasyon Sistemlerinin yanı sıra İnternet ile kontrol edilen işyeri ve ev otomasyonu sistemlerinin; kurulum, bakım, onarımını yapan ve çalışır durumda kalmasını sağlayan kişidir.
Görevleri
Mesleği icra eden kişiler; makine parçaları arasındaki ilişkiyi görebilen, el ve parmaklarını ustalıkla kullanabilen, bilgisayar programlama yapabilen, sistematik ve planlı çalışabilen, yeniliklere açık, rutin işlerden sıkılmayan, dikkatli ve tedbirli, grup çalışmalarına yatkın bireyler olmalıdır.
Bu alandaki mesleklerde çalışmak isteyen kişiler;
Endüstriyel Otomasyon Alanındaki kişiler çalışmalarını fabrika, atelye, veya iş yerlerinde genellikle kapalı alanlarda yürütürler. Yapılan iş rutin olmadığı için sürekli problem çözme ve tasarım yaparlar. Bu da mesleği hareketli ve zevkli kılar.
Robot sistemlerinin kontrolü, programlanabilir kumanda sistemlerinin kurulumu ve bakımı, bilgisayar kontrollü makinelerin işletilmesi, bilgisayar ağları ile çalışma gibi işler ancak yüksek bir dikkat ve sistematik çalışmayı gerektirir.
Görevleri itibariyle diğer çalışanlarla etkileşimde bulunmak ve görevini eş güdüm hâlinde yürütmek durumundadır. Bu nedenle görevi hem aletlerle, hem de insanlarla ilgilenmeyi gerektirmektedir. Çalışma ortamı zaman zaman gürültülü olabilmektedir.
Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri Alanından eğitim alan meslek elemanları, kamu ve özel işletmelerde, makine, otomotiv, tekstil, gemi otomasyonu, savunma sanayi, plastik, tıp elektroniği, uçak, enerji, iletişim, petrokimya, sektörlerin de çalışabilir.
Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri ülkemizde gelişmekte olan bir sektördür. Bu nedenle endüstrinin geliştiği bölgelerde özellikle mesleki eğitim almış elamanların iş bulma imkânları daha fazladır.
Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri Alanından mezun olan veya sertifika alan öğrenciler, seçtikleri dalda/meslekte kazandıkları yeterlikler doğrultusunda ;
EĞİTİM VE KARİYER İMKÂNLARI
Liseden sonra, yüksek öğrenime geçiş sınavını başaranlar lisan programlarına devam edebilirler ya da meslek yüksek okullarının ilgili bölümüne sınavsız geçiş yapabilirler. Meslek yüksek okulunu bitirenler, dikey geçiş sınavı ile lisans programlarına geçebilirler.
Bu alan mezunları; aşağıda belirtilen önlisans programlarına sınavsız geçiş yapabilirler.
Mesleki Eğitim Merkezleri çıraklık eğitimi uygulama kapsamına alınan illerde ve meslek dallarında aday çırak, çırak, kalfa ve ustalara eğitim vermek ve çeşitli meslek kursları açmak suretiyle sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli ara insan gücünü yetiştirmek amacıyla açılan eğitim kurumlarıdır.
Halk Eğitimi Merkezleri yaşam boyu öğrenme perspektifi içerisinde her zaman ve her yerde uygulanabilecek yaygın eğitim programları ile her yaş ve düzeyde bireylere eğitim sunmaktadır.
Mesleki Eğitim Merkezlerinde, Endüstriyel Otomasyon Teknolojisi alanında eğitim verilmektedir. Modüler programlarla meslek liseleri arasında paralellik sağlandığından dolayı yatay ve dikey geçişler olabilecektir.
Eğitimini tamamlayarak iş hayatında gerekli yeterlikleri kazanan meslek elemanları Endüstriyel Otomasyon Alanındaki işletmelerde kariyer yapabilirler